Mecmua
"Hey Girl, 12 -19 yaşlarında, hayatı yeni keşfetmeye başlamış genç kızlar için yaşamı sevdiren gerçek bir dosttur; çünkü zengin içeriği, renkli, kıpır kıpır sunumuyla genç kızları hem bilgilendirir, hem de eğlendirir.
Hey Girl dergisi, Türk dergi pazarının son dönemdeki en anlamlı başarı örneklerinden biridir. 1999 yılında içeriği ve görselliği yenilenen Hey Girl, artık 50 binli satışlara ulaşan kitlesel bir dergi markası haline geldi."
Annesinden daha makyajlı genç kızlar, mezuniyet balosunda çılgın atmanın 3 altın yolu, babanızın kanserden ölmesini sağlayacak üç alışveriş hilesi...
13 - 14 yaşlarındaki bir kızın gençlik dergilerindeki (gençlik dergisi...) testleri çözüp, ideal erkeğinin 1,86 boyunda bir kolejli mi yoksa, ne bileyim, Güngören Belediye'nin altyapısının 1,65'lik sol açığı mı olduğunu öğrenmesi... Sokak röportajları bölümündeki seksi üniversitelinin cevaplarını, tüm erkekliğin (onlar için 15 - 23 yaşı kapsıyor) manifestosu olarak alması... Böyle bakınca pek bir ürkütücü durdu. Lakin, durum gerçekten bu kadar trajik mi?
"Bu gençlik nereye gidiyor?" ya da "Amerkan kültürü gençlerimizi s..ti attı" demeden önce yapılması gereken; uzun vadeli bir deneysel program hazırlayıp, fizibilite raporunu gözden geçirip, başabaş noktasını gördüğünüz ilk endüstri mühendisinin ta gö.üne sokmak ve yola devam etmektir.
Neticede, bu insancıkların gerçekten bu dergileri okumaktan daha önemli işi olup olmadığını düşünmek gerekmez mi? 13 yaşındaki bir kız çocuğundan beklenen nedir ki bir dergi bu amaca ulaşma konusunda güçlük çıkarsın? Böyle bir endişeye gerçekten lüzum var mıdır? Hey Girl'ün okuyucu kitlesinin geleceği neden bana bu kadar dert olmuştur? Hepsi haziran sayısında!
2 yorum:
sadece götüne sokup devam etmekle olmaz,döngümüz varya PUKÖ: soktuktan sonra kontrolü var bu işin...
Bir önceki postta Berthelemy' ye de dediğim gibi;
Dostum herşey çok güzel ama şu güzide küfürlerimiz sansürlemeyelim, açık olalım, harbi duralım.
Asabım bozuluyor, şirazem kayıyor.
Yorum Gönder