30 Nisan 2010

MEYVELİ İÇKİLER, KİRPİKTEKİ GÖLGELER


Hayalimde bir sofra var, böyle uçsuz bucaksız değil ama Rinso/Ariel/Persil reklamlarındaki beyaz örtülü masalardan iki üç tanesi birleşmiş. Yeter!


Rüzgâr nemli, yalıyor. Güneş bulutları süzüyor, kimsede güneş gözlüğü yok. (Hiç sevemedim o kara kuru şeyleri, gözlere temas etmeyi sevdim; sulusuna, çapaklısına, yeşiline, elasına.) Pastoral doğmuşum işte.


Sofrada deniz börülcesi bile var. Kalabalığız ve hâlâ cesuruz. Herkes sırayla susuyor, dalgınlık değil de güzellik sarhoşluğu. Birazdan birinin gözleri doluyor, diğeri şarkı söylemeye başlıyor, bir başkası ince ince işlediği derdini yatırıyor masaya. Sadece kirpiklerde silik ve açık gölgeler kıpırdıyor.


Baharın karına polen derler.


Cennet varsa üzülürüm. Yediğimin içtiğimin tadına doyamıyorum. Keyfim çakır, gözüm seyir!


Beyaz örtüdeki karpuz lekelerine bakıyorum. Çok olur, "bu ânı hiç unutmayacaksın" derim kendi kendime. Yine söylüyorum. Bir gün çok uzakta olursam, bu anlar yakınlaştıracak beni sevdiğim insanlara. Öyle değil mi?


Sonra kutluyoruz; kokuları, dünyayı, toprağı, kesme bardakları...


Canımıza değiyor. Buruşuyoruz, netleşiyoruz, rakımımız yükseliyor.


Kalender, babayiğit bir akşam karşılayacak bizi. Temennim bu. 


 

25 Nisan 2010

TÜRKİYE KUPASININ BİRİLERİNE ETKİLERİ


Çok sevgili Trapano ile aramızda olan "daimi" bir sözlü iddiayı belgelemek istedim buraya.
"Fenerbahçe kırmak üzereyken tanımlanan rekorlar" gibi olmasın;
kaybetmeye gayet yakınken yazayım dedim.
Trapano tarafından kolpalıkla suçlanmaktan korktum.

İddiamız "Türkiye Kupası" üzerinden işlemekte;
İddiaya göre bu kupayı olur da iki takımdan biri kazanırsa, bu sevincini orjinal bir forma ile perçinleme fırsatını da eline geçirecek.
(Bu forma rakip takımın mağazasına bizzat giderek alınacak.)

İlk sene kazanan taraf olmuş. En ucuzundan formamı ve Büyük Beşiktaş'lı Sahte Japon için güzelinden bir bayrağı kapmıştım. (Trapano aylar sonra bu günü "hayatının en kötü günlerinden biri" ilan edecekti.)
Açıkça söylemek gerekirse hep kazanan taraf olacağımı "hiç" kaybetmeyeceğimi düşünmüştüm iddiaya girerken..
Bir mucize olur da ikinci senemde kaybedersem yazık olur bana.
Gönlüm Trabzonspor'dan yana.

19 Nisan 2010

selamlar


blogta bu kadar beşiktaşlı olunca, fenerli olarak bjk zaferlerinin çok daha keyifli olduğunu biliniz. dün alex öptü, bugün ben hepinizi öpüyorum.

7 Nisan 2010

GELMEDEN ÖNCE ARA !

Evet, beni gıcık eden bir başka cümleyle daha karşınızdayım. "Gelmeden önce ara." En kaba davranışlar arasında her sene ilk 3'e rahat girer. Evine gideceğiniz kişiye telefon açmıssınızdır, işte sana gelicem uygun musun şu saatte gelicem falan feşmekan, okey vermiştir o da, ama sonradan bir cümle patlatır: gelmeden önce ara. Lan daha neyini arıycam konuşup anlaşmışız işte. Saatini bile kararlaştırmışız. Araması mı kaldı daha? N'olcak aramazsam yatakta mı basıcam seni? her 10 dakikada bir arayayım istersen. Zaten sevgiliniz diyorsa direk terk edin. Hea çok acil bir durum olur o zaman sen ararsın beni böyle böyle diye.

Tekrar ediyorum aşırı derecede kaba bir davranıştır. Yapmayın sakın.

Herkes Yazıyor  © 2009