9 Aralık 2012

Antakya

Çok kıymetli blogumuzun sürüncemede günler geçirdiği aşikar. Blogumuza "Ölü doğmuş bir çocuk" benzetmesi yapanların ileri görüşlü bireyler olduğunu göstermez lakin bu. Hala ümidim var benim. Hiç istemiyorum ama en kötü nostalji ile yaşatacağım blogu.
Blogumuzun sanatçı ruhu kömür an itibarı ile İskenderun'da (Trapano'nun himayesinde) askerliğini yapmakta. Hem bu gencimizin terhis anında yanında olmak hem de çok sevgili Trapano'yu doğal yaşam alanında ziyaret etmek adına 16 Ocak civarı Antakya'ya yollanıyorum. Ne kadar kalabalık gidersek o kadar güzel olur.
Yıllardır anlamı çözülemeyen, çok tartışılan, bizimle zerre alaka kurulamayan kızlı-erkekli gitarlı fotoyu da tarihin tozlu sayfalarına gömdüm. Yenisi umarım beğenilir. Herkese selamlar... Öpüyorum gözlerinizden. Mail atın arada. Mail severim ben.

2 Ekim 2012

hakkını helal et



3 şampiyonluk, 3 final, 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali, 1 türkiye kupası, 172 gol 136 asist ve 1 heykel...
Benim için en özel fenerbahçelisin, doğacak oğlumun adaşısın, 3 temmuzdan beri desteklediğimiz o piçler kıskanç orospu çocukları bir gün senin sayende hala o koltukta oturduklarını anlayacaklar, anlatacağız... Böyle bitmemesi gerekiyordu, son maçına bilet alacaktık ya!!! 



25 Haziran 2012

BU AKŞAM


5 Haziran 2012

yeeahh??

gün itibariyle 1 haftadır spor yapıyorum. kariyerimdeki 4. denemem; herkes kışın başlar aq ben tam sıcakların başladığı dönemde.. ne kadar sürer yine belirsiz ama geçmiş denemelere bakarsak;

1.deneme: lise2 den lise3 e geçiş yazı: "vay be süper gidiyor ulan böyle giderse ne olur bu vucut" dedik 2.ayı göremedik, tesellimiz boyumuz kısa kalır en iyisi üniversitede başlamak...

2.deneme: güleryüzlü temiz şişlide daha sonra kickbox çalıştığımız yıldıray hocayla bir deneme yaptık; " vay be süper gidiyor ulan böyle giderse ne olur bu vucut" dedik; yağmurlu bir günde spora giderken feci ıslandım "zikerler sporunu lan" diyerek burgerkinge döndüm, o günde çok güzel yapmışlardı vala, pişman değilim yine olsa yine yaparım. öyle sona erdi ikinci deneme...

3.deneme: mezun olduktan sonra ulustaki malikanemde başkancılık oynarken, "dur lan yılların fırsatı, işsizsin, hergün git sporuna deli vucut yap, behlül ol aq" dedim; bu sefer farklıydı 3 aylık peşin ödeme yapıp kendimi bağlamıştım, spor salonunun mesafesi müthişti, yol üzerinde burgerking de yoktu, 7-8 gidişten sonra hepinizin bildiği bir italya seyahatim olmuştu. ordaki hatunun asılmasıyla " vay be şimdi bu asılıyor böyle giderse ne olur bu vucut" dedim...
tek sıkıntı doku uyuşmazlıgı olmadı bi türlü hoca yeterince gaz veremedi, yeahhh diye haykıran aşırı kaslı abinin "cık yanlış yapıyorsun kendini zorlayacaksın" demesiyle 2.aya 1-2 gün kala deneme son buldu...




26 Mayıs 2012

Bir İlk : Düğün

Blogumuzun başkanlık görevini 2010 - 2012 yılları arasında ifa etmiş, pek muhterem Çölde Gezen, blogumuzun naif yazarlarından bonsai midilli ile bu akşam Isparta dolaylarında yapılacak bir düğün ile dünya evine girer gibi yapacaklardır. Blog tarihimizde bir ilk olan bu olayı benim duyurmuş olmamdan ötürü kendilerini kınıyor. Genç çifte mutluluklar diliyoruz.

25 Mayıs 2012

Daddy Cool

Bildiğin alışveriş sitesi hiper reklam yapmış. Ağzım açık kaldı.
Seri olarak denemişler esasen... aynı şarkının horonu ve kafkası da var. Lakin bu efsane olmuş.

11 Mayıs 2012

hatay edition


                                                    bar&cafe&nargile&pavyon

4 Mayıs 2012

Protein


29 Nisan 2012

Şanzelize Kafe

16 Nisan 2012

BİR SORU

Suda Balık aşağıdaki "gerçek" diyalogu nasıl küfretmeden bitirebilmiş? nasıl yani? okudum tekrar yine olsa, yine aynı küfürleri ederim...



suda
: Ahoy!
18:20 Sezer Bey..
18:21 ben: bir orospu
çocugu yüzünden
maçı izleyemiyorum
suda: aaa
ben: anasını avradını sikeyim o piçin
suda: neredesin sen şu an
?
ben: niyazininde
suda: anladım
ben: sülalesi hergün acı çeker inşallah
suda: hehehehe
18:22 ben: öyle böyle değil
can çekişir sakat kalır inşallah
suda: valla kaçırılmayacak maç hakikaten
yıllardır böyle olmamıştı
ben: şimdi kana ihtiyacı olsa
bitek
benmki olsa
vermem
18:23 görür o piç kurusu
neymiş benim kombineyi
arkadasına vermiş
o da vermiyormuş
öldüreyimmi diyor
suda: anladım anladım zaten
hehehe
ben: ulan inşallah karını siker de o piç kurusu
öldürecekmisin diye sorarım ben de
18:24 inşallah maça giderken
ailesine bişey olurda
izleyemez ammına koyum onun
18:25 suda: bunun dışında keyfin nasıl?
italya nasıldı?
ben: keyfim de kalmadı
italya süperdi
döner dönmez
ugursuzluklar başladı
18:26 araba gitti
kombine gitti
suda: araba_
?
ben: bak posta
18:27 suda: geçmiş olsun
vah vah
nasıl oldu
?
gelini de vururlar
çok şık olmuş yalnız
işte blog bu şekilde ilerlemeli
ben: bnm hatam ya
18:28 suda: x5'te bir şey var mı?
masraf çıkacak mı
?
ben: ufak bi çizik var
amerikan konsolosluguna ait
arabayı vurdum
suda: eheheh
ben: zırhlı heralde
suda: para neyim istemediler yani?_
18:29 ben: yok ya
bezle silseler
beyaz lekeler gider vala
suda: hehehe
vay anasını
görüyor musun malzemeyi
götür kompozit hocamız, sayın ünal'a
18:30 sabaha kadar incelesin
anlatsın
ben: :))
18:31 maçı izlemicem
hıçkırarak
uyuyacam
suda: ben bile heyecanlıyım ulan
yapma bence
ben: bende kalmadı
suda: pişman olursun sonra
ben: tüm heyecanım gitti
vala
bilet alacaktım
yok alma verecez dediler
suda: ne zamana kadar istanbul'dasın
?
18:32 ben: kızlıgımı aldılar
araba çıkana kadar
suda: yani?
ben: çarş dönerim heralde
suda: salı akşam geliyorum
çarşambam boş
18:33 görüşme olasılığımız var mı
?
ben: vala yarın belli olur
arabaya baglı
18:34 suda: pekala..
numaramı yaz bakayım
ben: 0532
FHDFH
?
suda: vay anasını
diyecektim
ama olmadı
0533
ben: amına koyum yaa
suda: yine de iyiydir
18:35 bir sonrakinde olacak
en kötü ilk önce 532 arkadaşı ararsın
sonra beni denersin
ben: yok artık
siksen
unutmam
18:37 film izlerim belki...

28 Mart 2012

7 FARK



Suda Balık blogun teknik-teknoloji-vizyon açısından geride kalmasını kutsal sponsoru SM'nın geri çekilmesine bağlamış bir önceki postun yorumunda... Peki SM'yı bu kadar ileri taşıyan kimdir arkadaş? Kim bu beşikteki el? Yalnız kafam hiç değişmedi, ilk fuardan bir gün önce feci içmiş, fuara giderken istanbul'un ortasına kusmuştum yüzlerce istanbullu da şahit olmuştu... yine yaparım, teklife açığım...

zaphod gel fuar boyunca benle takıl, çok manyak bir hostes ayarladım, diyaloglarımız dehşet...
- müsahit olunca ararmısın "kuzu"? (evet gerçekten hep müsahit yazıyor, hatta müsaht diye kısaltıyor)
- tamam kuzu

15-16 defa arayıp cevap alamayınca tekrar mesaj çekiyor,

- kuzu hiç müsaht olmuyormusun sen?

17. arayışında cevap veriyorum

T: ya hiç aramıyorsun, unuttun bizi ha nasssssıın?
- ya sorma "kuzu", allahıma şükürler olsun ki çalışıyoruz fuardan fuara koşturuyorum kusura bakma...
T:çok şükür çok şükür ama ihmal etme bizi böyle...

ayrıca üniversite mezunu olmama çok şaşırdı "nasıl yaniiii, hem de yıldızzz teknikkkk vay be helal be..."

günün diyalogu:
-inanmıyorum, sonunda ilk aramamda açtın...
T: artık fuar zamanı geldi ya o yüzden
-ya çok gizemlisin ya
T: nasıl yani gizemli derken?
-çok gizemlisin ya, ne bileyim daha çok hoşuma gidiyosun böyle
T: hoşuna gitmek? ahaha
-ya bişey soracam, sen evlimisin?
T: ahahah nasıl yani evli derken? nerden çıktı?
-ozaman nişanlısın, kaç defa arıyorum hiç açmıyosun ya evlisin yada nişanlısın onun yanındasın diye açmıyosun bence...
T: oha hiç aklıma gelmemişti, ilginç bir yaklaşım.. yok değilim
-iyi ozaman, pazar günü mü dönüyorsun sen?
T: evet niye?
-tüh ya bizde arkadaşlarla okey oynamaya gidecez, senin de geleceğini söyledim ben
T: ahaha bildiğimiz okey? şifreli bişey değil bildiğin okey, pazar akşamı? tüh vala kaçırdık ya.. başka zamana artık



27 Mart 2012

2012

Ne zaman arsuz'dan dönsek anne trapano "insanın evi gibisi yokmuş" derdi de anlamadan tekrarlardım. Rakiplerimiz olan facebook ve twitterda yaşadığım kötü deneyimlerden sonra anladım ki insanın evi gibisi yokmuş... Evin reisi olmaktan vazgeçtik ama evden uzaklaştırılmayı beklemiyorduk... Kadim dostum çölde gezen'in uzaklaştırma, politikaları sonunda bitti de geri döndük... Ekibi tekrar topluyorum, kasabalı -2 ve gazi subay zaphodu da yönetime aldım, teknik anlamda çok geride kaldık ilk icraatımız "HY iphone application"ı olacak... Hemen ardından birkaç yazar transferi yapacağız...

2 Kasım 2011

Dalga Boyu Re-United

Çok sevgili Herkes Yazıyor ahalisi,

Türlü talihsizlik sonucu, çok sevdiğim, bağrıma bastığım radyo programım "Dalga Boyu"nu yapamaz hale gelmiştim bir sene kadar önce. Zamanın hızla akıp gittiğinin kanıtı olarak kullanabileceğim bu zaman aralığında işleri biraz olsun düzene koyduğumdan olacak; ne taklalar attığım ama hala hiç kimsenin zerre umursamadığı programıma geri dönmeye karar verdim.
Eski partnerim Rumblefish'in boşluğunu genç shoegaze'ci Loveless ile doldurarak, dönüşümlü şekilde, Cuma gecesi (yani cumartesi) 1:oo'de yayında olacağız.

Podcastler düzenli olarak eklenecek...tacizler artarak devam edecektir.
Bilginize..

pes 2012'de soundtrack olarak kullanılan bir Foals çalışması ile veda etmek istiyorum. Mundar etmişler güzelim şarkıyı. Çoluk çocuğun oyuncağı, maskarası etmişler.

8 Eylül 2011

Update

İnsanın hayatı iyi veya kötü yönde birden değişebiliyor. ESOGÜ bünyesindeki odamdan yazıyorum size bu satırları. Bildiğin kocaman oda... 1 normal masa, 1 bilgisayar masası, 1 raflı 1 rafsız dolap, 1 sehpa ve 3 sandalyeli odamda.. 1 telefon ve 1 küçük bilgisayarım ile ben, bütün katta yalnızım ve "Yankı" konulu sarsıcı bir tez yolda diyebilirim. 9-17 memuriyeti de tatmak varmış şu hayatta..

Derecem 6/2...Kadrom 33/a.

Ben yazsınlar diye bekliyorum ama yazan yok hiç. Hayatımda tanıdığım en İstanbul'lu insan olan -2 kendisine gitti Bursa Orhangazi'de iş buldu ve Yalova'da ikamet ediyor şu anda. Evli ve iki çocuk babası.. İngilizce ve Almanca biliyor.

Zaphod desen gitmiş hiyerarşinin köpeği olmuş. 18 mart kafası yaşatılıyor zorla. Trapano ile ziyaretimiz yakındır.

Bir iki post öncesinde ütopik bir iş anlayışından bahseden bonsai midilli de iş buldu. Gayet realist bir büroda... Batık Amerikan gemilerinin parsasını topluyor kendisi. Evet...simsarlığa başladı. Tanıyamıyorum kendisini. Siyah camlı arabalar, siyah giyen adamlar moduna büründü. Sonu hayır olsun.

Şerbetçi de (hayatımda ilk defa bu kalıbı hakkı ile kullanacağım için çok mutluyum) bir arkadaşın açmak üzere olduğu Irish Pub'da çalışacak barmen olarak.. Happy Hour'larımın, günlerimin, gecelerimin geçeceği (Peyote Eskişehir ile paylaşır) bu saçmasapan güzel yeni mekana tüm sevdiklerimi davet etmekten...aramızda görmekten şeref duyar. Herkesi gözlerinden öperim.

ps. Yöneticilik istiyorum. Bomboş oturuyorum odada.

29 Temmuz 2011

Chapter One - Full Physical Examination

Devletimiz sağolsun.
AIDS, Hepatit B, Hepatit C ve Frengi olmadığımı öğrendim. Kalbim normal atıyormuş. Kulaklarım ve gözlerim ise varını yoğunu ortaya koyup, sahada basmadık yer bırakmıyormuş.
Frengiden çok ümitliydim. Normale basmayan kafamı nedenlendirecektim.
Tıp hala karşımda çaresiz. Bu muammayı çözmek için daha çok çalışmaları lazım. (1,5 saat öğle arası fazla)
Çekilen eziyete değerse...güzel günler beni bekliyor. Stay tuned.

Herkes Yazıyor  © 2009