Klişeler ve farkındalık
İnsanlığın başlangıcından beri bu kavramlar gündemimizden hiç düşmemiştir. Yaa, tabi canım.
Yazıya bu saçmasapan ama ortaokul kompozisyonlarının klasik giriş cümlesiyle başlayıp ciddi ciddi devam etseydim ne düşünürdünüz acaba? Yazının başlığı da işte bu noktada devreye giriyor. "İnsanlığın başlangıcında beri" kalıbı ne zaman klişe oldu? Biz bunun nasıl farkına vardık? Halbuki o zamanlar sadece kendimiz kullanıyoruz sanıyorduk değil mi? Ortaokuldan bu yana zihinsel olarak level atladığımız için denebilir ama sadece büyümemiz bu tip durumlar için yeterli açıklamayı sağlamıyor bence.
Bir başka örnek vereyim. Bir gün takside gidiyorum. Damardan yayın yapan bir radyo açık dinliyoruz şoförle beraber. Yayına kızın birinden şöyle bir mesaj geliyor: "insanlara hakettiğinden fazla değer vermeyin, üzülen siz olursunuz." Ben gülüyorum bu lafa. Çok sık duyduğum için artık saçma geliyor. Ama o kız için öyle değil. Üstteki örnekteki gibi yaşı küçük diye de geçştiremeyiz. Herkes söyler bunu. 60 yaşındaki amca da söyler, 15 yaşındaki ergen de. Şunları da söylerler: "herkes maskelerin ardına gizlenmiş." , "bu dünya koca bir yalan."
Ben şimdi bu yazıyı "bu işte bir yalnızlık var" diye bitirsem ıyyy dersiniz. 10 sene önce tuna kiremitçi dediğinde aşık oluyordunuz ama. "80'ler ne acayipti yaa" dediğimde bana gülersiniz. İşte tüm bu lafların "farkına varıp" dalga geçmeye başlamamızın sebebi kendimizden çok sosyal çevremiz. Her çevre kendi arasında ortak akıl yaratıyor ve kendi klişelerini belirliyor ama bu gruptan gruba değişiyor. Radyoya mesaj atan kızla beni ayıran da bu. Sonra da bu laflardan kaçınmaya çalışıyoruz. Duygusal olgunluğumuzun göstergesi zannediyoruz. "Çok klişe konuşuyorsun ve bunun farkındayım" diyen sinir bozucu surat ifadesini görmek istemiyoruz. Bazen cümleye "biraz klişe olacak ama" diye başlamak zorunda kalabiliyoruz.
Çevrelerindeki "çok farkında" insanlar yüzünden, ki biz de başkaları için böyle olabiliriz, normalden farklı davranmaya çalışıyor insanlar. Bazıları bunu da kör göze parmak yaptığı için klişelerle dolu adamdan bir farkı kalmıyor. Daha acınası oluyorlar hatta. Misal, The Strokes'un bir klibinde(adını unuttum şimdi) grup elemanları güya değişik bir rock band havası vermek için başları önde mal gibi salınıp duruyorlar ama bu "hiçbişey s.kimizde değil tavrı" için kastıkları o kadar belli oluyor ki, sanki "lan tamam şekil yapıcam diye oduna döndünüz iyice, koyverin gitsin" desek "oh be neydi o ya" diye dağıtıp kolbastı oynamaya başlıycaklar.
Neyse inşallah bir dahaki yazımda tüm bunlardan kafamı kurtarıp "3 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer verirsen aradaki 2 kuruşa seni satar" konulu 3 paragraflık ortaokul kompozisyonu yazmaya çalışıcam. Ben yazamasam da birileri çıkıp yazsın lazım böyle şeyler.
4 yorum:
senin başlangıçın bence çok iyiymiş... benimki ya "bazı insanlar..." yada "bazı durumlarda" diye başlardı :) sonra niye trapano noktalama işareleri kullanamıyor...
son paragraf da her zaman "sonuç olarak" diye başlardı..
Dostum herşey çok güzel ama "sikimizde" yi "s.kimizde" diye yazma be adamım.
Ama sen bana "bu benim tarzım dürzü" dersen seni hırpalamam için tek sebebim bana dürzü demen olur.
ben de sana "be hey d.rz." diye şiir yazarım o zaman neye uğradığını şaşırırsın:) baktım seni kesmedi üstüme geliyon neyzen tevfikin olm o şiir derim syrılırım aradan.
Yorum Gönder