16 Ekim 2009

antekece

istanbula gelene kadar birçoğunu türkçe sandığım, lisede kompozisyonlarda kulladığım kelimeleri, söz öbeklerini sizlerle paylaşmak istedim. bu postu okuyan antakyalı genç arkadaşlarım da benim gibi hüzünlenecektir...ama kararımı verdim bu lafları tekrar kullanmaya başlıcam ne olursa olsun.bazılarıyla ilgili olaylar anlatarak bilgilendireyim blog ahalisini: mesela antızlamak: yenildiğimiz maçtan sonra sevinen gençlerden birini antızlayan abdo... bahtek dursun... daraba türkçedir kesinlikle. veli toplantısından dönen annemin: olum çok iyi çok efendiymişsin hocaların çok seviyor seni, yalnız yanlış arkadaşlar seçmişsin. mahmutla otursa dersleri süper olur dediler, burak iyi çocuk çok severim hınzırı ama mahmutun yanına otursan ahaha
katremiz: lahen tiz mitil katremiz (tiz: göt)
lübye türkçedir.
Anteke : Antakya
Antızlamak : Tekmelemek, boş yere dolaşıp durmak
Azze : "Hadi canım sen de"
Addür kuddür : Çarpık çurpuk, felçli gibi
Akit : Çok katı şeker şerbeti, ağdalı
Aşkar : Sarı, sarışın
Allek : Dönek, mızmız
Avrat amtisi : Kadın ve cemiyet haberlerinden hoşlanan erkek tipi
Bes : Yalnız, işte o kadar
Bezzeke : Sümüklü böcek
Bahlek : Bön bön bakan yuvarlak gözler
Bahtek : Gereksiz ve boş konuşan
Bissehel : Öğleden sonra
Carra : Büyük toprak testi
Çepel : Kirli, bulaşık
Cızzık : Çizgi
Celep : İşe yaramayan insan, eğitilmemiş
Çimmek : Yüzmek, denizde yüzmek
Cıncık : Küçük cam parçaları
Çıngıl : Kıvılcım
Cerbu : Büyük fare
Curun : Kurna
Dübbe : Çok şişman
Dıbık : Ele bulaşan
Dahnek : Sopa
Daraba : Kepenk
Elleşmek : Dokunmak
Fıttıs : Karanlık
Feşşiklenmek : Giysinin biçimini yitirmesi
Fış : İçi boş
Fırcıtmak : Fırlatmak
Gureybe : Kurabiye
Gar : Defne
Hanifiye : Musluk
Hömbeles : Mersin de denen makinin meyvesi
Harnup : Keçi boynuzu
Hınzır : Sinsi ve güçlü domuz
Hannik : Çok küçük
Hösmek : Susmak
Habbe : Tane, birazcık
Hoftur : Öfke
Haket : Konuşma, anlatma
Hurata zurata : Şaka
Homra : İşkembe
Körye : Gölge
Kalan(a) : Hadi artık
Kımık : Küçücük
Kete : Bir çeşit çörek
Kertiş : Kertenkele
Külçe : Bir çeşit çörek
Kayme : Hamamda insanları yıkayan kişi, tellak
Kendir : İp, halat
Keşşir : Havuç
Kaşmer : Palyaço
Kuzzulkurt : Hadi oradan, Allah belanı versin !
Katremiz : Kavanoz
Kavata : Bisküvi
Kemçik : Suratsız
Kekeç : Kekeme
Lappuş : Hantal
Lübye : Börülce
Lahat : Lokum
Lahte : An, bir anlık
Malhafe : Yorgan, çarşaf
Mahmel : Gömme dolap
Mıh : Çivi
Masmut : Yaramaz ve simli çocuk
Musmul : Oldukça iyi, mükemmele yakın
Nezelmek : İncelmiş, delinmek üzere
Oruk : İçli köfte
Orrat : Kömürün yanmayan kısmı
Öyecen : Mızmız ve iddialı
Pissik : Kedi
Pahıl : Cimri
Puhara : Baca
Peklevi : Baklava
Silli siritli : Kapalı, düzenli giyinmek
Siyirtmek : Koşmak
Sokum : Lokma
Sako : Erkek ceketi
Şellake : Kavgacı
Şahtur : Kayık
Siyen : Balçın
Tasvir : Fotoğraf
Tiskiyt : Hadi oradan sevimsiz şey !
Tusbağı : Kaplumbağa
Telha : Sayfa
Tuffan : Çok ekşi
Uluk : Çürümüş
Viii : Hayret ifadesi
Zokmak : Çıkmaz sokak
Zınıh : Yumurtamsı bir koku

4 yorum:

-2

zokmak iyiymiş.

Suda Balık

İstanbul'a ilk gelişini merak ediyorum cidden..

trapano

haha büyük ihtimal yine görüşlerim aynı ama tepkilerim biraz farklı olurdu:
ekşisözlükmü kuzzulkurd
bütün gün taksimde antızladın mı bu celeple(zaphod)
gibi

-2

adamı ne hale getirdiniz diye atıp tutan sahtejapona da buradan selam ederim.. biz bulduğumuda böyleydi kendisi.

Herkes Yazıyor  © 2009