HATIRA ORMANI
Ihlamurlar Altında dizisinin Fulya'da ki şatomu kasıp kavurduğu üniversite yıllarıydı. Çok sevdiğim, alkol bağımlısı bir dostum ile her cuma elimizde tombul efeslerimiz ile izlerdik dizimizi. İşte o zamanlarda aklıma düşmüştü bıyık bırakmak. Alkolün ve dizinin de etkisi ile en büyük fantaaazilerimden biri; bıyıklı, kaşe kabanlı bir şekilde, kiraladığım cipim ile yıldız tekniğe girmek ve tonozun önüne parketmek olmuştu.
Kaşe kaban tamamdı, cip de bir şekilde kiralanırdı. Okulun içine girip tonozun önüne park etmeyi ise sorun edemeyecek kadar büyük bir engel vardı önümde. BIYIK. Vücuduma kıl konusunda oldukça bonkör davranan yaradan, kafa bölgesine aynı hassasiyeti göstermemişti. Kellik dışında bir de bıyık sorunu ortaya çıkmıştı. Belli başlı bıyık tiplerini değerlendirmeye başlamıştım;
Ihlamurlar altında orjinal bıyığı. Müthiş, müthiş, müthiş. Ancak bu bıyığı bırakmam altyapı sorunlarından ötürü imkansızdı.
Solcu bıyığı. Harika ama bunun için de gerekli altyapı mevcut değildi.
Bi siktir git.
Hiçbir bıyık tipi olmayınca bu büyük projeyi rafa kaldırmıştım. Ama bıyık bırakmak içimde ukte olarak kalmıştı. Taaki 23 Haziran'a kadar. Amaçsızlığımın resmi olarak onaylandığı salı günü aynaya bakıp "Neden olmasın?" dedim kendi kendime. Neden olmasın?
Ve bıraktım bıyığı. Yeni baba olmuş toy bir delikanlı gibi görünsem de bıraktım. Bu tipe çok da fazla dayanabileceğimi sanmıyorum ama hadi hayırlısı.
3 yorum:
bıyığın değerini yeniden kazanması sevindirici
Kökünün ORTA ASYA'ya kadar dayandığı ve TÜRK BIYIĞI olarak bilinen bıyığa siktir git deyip , Marks'ın yani Komünist-Marksist gruplarının bıyığını övüyorsun . Sen sarkık bıyığa söyledin , ben de sana söylüyorum : Bi siktir git !..
Katılıyorum sana kardeşim. Çok güzel yorumladın!..
Yorum Gönder