5 Kasım 2009

Eğri konuşma çizgileri


Yönlerin büyük önemi vardır. Ondan şehirlerde korkmaz insanlar. Hangi yol tek yönlüdür, hangisi çift şeritlidir? Yön demek sınır demektir, orada kuzey varsa burada da güney olmalıdır. Garp ve şark olmalıdır. Hareket etmezler, oldukları gibi oldukları yerdelerdir. Problem insandadır, bir türlü duracağı yeri bilemez; aklına eser garptan şarka göçer, aklına eser köyden şehire. Şişede durduğu gibi durmaz bu insan evladı.

Bu sadece dünyevi iktidarın dayattığı belirlemeci yaklaşımın eseri olmayabilir. Mistik iktidar da yönleri sever, böyle konumlar kendini: Kudüs ya da Mekke gibi. Ne olursa olsun böyle mekanizmaların yerini izini belli etmesi gerekecektir.

Elbette bozulmalar yaşanır. Çift şeritli sandığınız yol tek şerite düşer, Sivas-Kırşehir arasında gördüğünüz "İstanbul" tabelası ne kadar işlevseldir ya da güven verir. Daha da uçlara götürürsek, kırsal alanda kaybolduğunuzda (hangi yönde ne olduğunu bilemeyecek kadar kayıp) yanınızdaki pusula sevimli bir oyuncağa dönüşmeyecek midir?

Gerçekten 4 ana, 4 ara yön mü vardır? Ben şahsen bu kadarıyla idare edemiyorum. Keşke yönler de elementler gibi olsalardı! Rüzgarlar için de çok üzülüyorum. "Şimdi lodos esiyor" cümlesi fazla bilimsel gelmiyor mu kulağa? Bir rüzgarın adı olması?


- Leyla beni terketti ve mutlu!


Yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere; konuşma çizgileri düz, konuşmalar inişli çıkışlıdır. Bu çelişkiyi ortadan ve oradan kaldırmak için eğri çizgiler kullanmak kanımca hoş bir girişim olacaktır.

Şarhoşken, o düz beyaz çizgi üzerinde yürümeye çalışmak gibi! Dünya hep öyle bir yer olsa. Hep bu his!

Rüzgarınız bol olsun!

4 yorum:

Zaphod

günde 20 saat çalışıp kalan 4 saatte de böyle damardan giriyorsunya saygı duyuyorum sana...
bir zamanlar last fm'de yazdıklarına benzemiş, hoş olmuş. gerçi çok da ara vermiş değilsin ya...

trapano

nedir şimdi bu benim yazımın üstüne? öyle yazılmaz böyle yazılır der gibi? başkan olsaydım tepkimi eyleme çevirebilirdim...

kömür

:)
Estafurullah, sadece uzundur yazamamıştım, azıcık özeniyim dedim. Ama tepkinizin nasıl bir eyleme dönüşeceğini de bir hayli merak ettim doğrusu sayın trapano.

Sayın zaphod, dizi işine bünyem dayanamadı. Bıraktım, mutluyum, sanki her yeni gün yaşlanmayı geciktiren kremler gibi taze kılıyor beni!

trapano

ahaha başkanlık yetkileriyle "düzenle" sekmesine tıklayarak yazınızı bozabilirdim. daha sık yazmalısınız.

Herkes Yazıyor  © 2009