Neden Herkes Yaz(a)mıyor?
Çünkü en zoru ilk cümledir. Nerden nasıl başlamalı gibi bi kısırlıkla ekranda harfler bir görünür bir kaybolur.Neydi benim diyeceğim bak yine kaçtı ucu.. İşte bir şekilde başlamak gerekir; ya gözünü kapatıp amaaann bana ne tüm bu yanılgılardan, önyargılardan, itirazlardan diye yada hiç düşünmemek bile olağan birşeymişçesine içinden geldiği gibi (sahi nasıldı bunun yöntemi).
Çünkü bunların hiçbiri değildir söylemek istediklerin. Ne kadar yetersiz bu laflar bu işaretler.Nasıl desem ki burda işte beynimde hepsi, konuş desen de çıkmayacak şeyler. Olmuyor yazarak da çıkmıyor. Yani şurası tam olmuyor burası yerli yerine oturmuyor.
Çünkü okulda kompozisyonu öğrettiler hala iflah olmamışsındır. Hep yaz derler. Yazın neler yaptın yaz, yarın 23 Nisan bunun önemi nedir yaz, vatan, millet, sakarya ee hemen yaz evladım yaz. Girişiyle, gelişmesiyle yaz. imlasıyla değimiyle, benzetmesiyle yaz babam yaz. Lisede kompozisyon sınavlarının birinde yine yazmak gerektiğinde düşünsek ufkumuzu baya genişleticek hayatımızın anlamını buldurabilecek(?) bir konu vermişlerdi. "Eğer olabilseydin gökyüzünde uçan kuş mu, denizde yüzen balık mı karada zıplayan tavşan (bu 3. kalmamış aklımda ama karada yaşamını sürdüren herhangi bir memeli iş görür gibi) mı olmak isterdin?" Of nasıl zor şeyler bunlar. Hayat zor bir de bu kadar hayalperestlik, buna kelime dizmek anlatmak ne kadar zor..(Sevgili Zaphod siz ne olmayı dilemiştiniz?)
Çünkü beyin bir muamma içindeki girdaplarda salınan düşünceler düşünceler.Her biri bir yerde, onla bağlantılı bunla bağlantılı.İnsan oğlu ki kafaya düşen elmadan "aha bu ay var ya na böleee burda durur çünkü dünya ayı ay dünyayı çeker"i çıkarmıştır. Ee bu kadar bağlantıyla karmaşada birşeyleri al topla temiz olsun anlaşılır olsun bir düzen içinde olsun yaz. Olmuyor bazen yazılmıyor.Çünkü düşüncelerin herbiri kafandaki bit gibi ordan oraya zıplıyıp durabiliyor, arada bulasın sonra.
Herkes yazmıyor yazamıyor çünkü ya yoktur söyleyecek hiçbir şeyi ya da çok fazla şey vardır söylenecek..
Tembellik? Külliyen yalan. İsteksizlik? Haşa ne haddimize. Ee yetersizlik? Affınıza sığınarak; benim adım Hıdır elimden gelen budur..
Böyle çünküyle başlayan paragraflarda ne fena oldu. yada olmadı be idare eder..
3 yorum:
"Elimden gelen budur" tezi doğru gibi gözükse de temelsiz. Temelsizliği yazma alışkanlığı ile çelişmesinden kaynaklanıyor.
Sözlüklerde, bloglarda... insanın yazmak zorunda olmadığı ama yazdığı her yerde; bir alışkanlık oluşturmak, bir tempo kazanmak çok önemli. Beni herkes doğrulayacaktır.
Dolayısıyla yazma eylemini gerçekleştirmek...bunun gibi bir "yazamama" yazısı yazmak bile başına oturmayı gerektiriyor.
Bunu yapınca gerisi kendiliğinden gelecektir zaten.
bu arada etiketlere adını yazarsan iyi olur, çok yakında yönetime "1 tane postu olan yazarlarla yollarımızı ayırma" önergesi sunacam. bir karışıklık olmasın.
postuna gelince "bazı insanlar" kalıbıyla başlamalısın. "çünkü" ile başlanmaz. ama postunla blogumuza ilginç insanlar uğrayacaktır. isteksizlik, yetersizlik falan iyi oldu iyi.
işte habercilik, işte başarı. çölde gezen başkanın bu düşüncesini bundan çok önce manşete taşımıştı.
işte o haber;
http://herkesyaziyor.blogspot.com/2009/07/bahar-temizligi.html
bu arada suda balığı doğrularım. ancak az çok herkes artık birşeyler yazmalı, yazabilmeli diye uyarımı da yaparım.
Yorum Gönder