27 Mart 2010

köyde yumurta bulunur




herşeyi orjinal yerinde denemeyi tercih ediyorum; sarıyer böreğini hiçbişeye benzememesine gittik orda denedik, etli ekmeği konyada, van kahvaltısını vanda denedik... hatta antalyaya gittik dedik "yok yok moskovada" ahah neyse geçenlerde şu günlerde antakyadaki tek dostum, nişanlı ibo ile muhteşem bir yer keşfettik... plazalar arasında "pazar günleri köy kahvaltısı" tabelası asan mekanlar yerine, direkt köye gittik. gördüğünüz manzarada kuş ve sus sesi eşliğinde şu sofrayı sildik süpürdük. kadraja giremeyen çaydanlığı böreği de ekleyin sonra hemen yanda kanepe uzanıp nargile kahveyle yediklerinizi hazmetmenin bedeli toplam 30tl...

24 Mart 2010

Ekmeksiz Yemiş !



Şöyle de bir açıklaması vardı:


Be careful when you are at Taman Negara.
A Form Four student on a camping trip, organized by his
school, was found dead, after having been swallowed by a 10
meter-long python.
Both the newspapers media and the state government of Pahang
kept this news from the public to avoid bad publicity and
scaring away potential tourist-campers...

23 Mart 2010

Quite Interesting



Son zamanlardaki favori televizyon programım QI. Stephen Fry sunuyor. 4 yarışmacının (Alan Davies sabit eleman) bilinmesi çoğunlukla olanaksız sorulara verdikleri, absürd cevaplarından oluşuyor program. Bir örneği yukarıda mevcut..

19 Mart 2010

peyote tandansı


öncelikle şunu söyleyim peyotenin tandansı bozulmuş; böyle orasına burasına metal aparatlar zımbalamış, saçlarını berbat kestirmiş tiplerle dolmuş, masamızı universite 2.sınıfta 2 eziğe kaptırmışız, garsonlar bi mallaşmış boş şişeyi görünce "ıhıhhg" diyerek bir tane daha isteyip istemediğini soruyorlar. blogun açılışında bile bulunan, son herkesin elemanı kömür efendinin çizme aşkı tutuşmuş diye ayrı bloglarda fırça sallıyormuş(foto da herkesin çizebildiğinin kanıtı olsun). allahın cezası müzikler herzamanki gibiydi( yemedim ulan kesinlikle aynıydı).hiç mi iyi gelişme yok? suda balıkın intihara sürükleyen ısrarları sona ermiş(süper olmuş süper). eski yazarlarımızdan, bouncing ball fanatiği hanım arkadaşımız, herkesyazamiyor rezilliği içinde yeraldığı için pişman oldugunu, elinde olsa bu sefer layıkıyla the blogta yeralmak istediğini itiraf etmiş... bu görüşme antakyaya dönüşümü kolaylaştırdı açıkcası, iyi oldu herkes bitmiş, sevindim.

bunu yapmayacaktın!


şu hareket bana, kim olduğumu hatırlattı, peste yükselişe geçtiğime takımlarım everton ve bordeaxu bırakıp yuvama geri dönüyorum, pandev değil zarateyim ulan ve hepinize meydan okuyorum!!!

5 Mart 2010

Bi Garip



Ürkütücü bir tarafı da yok değil.

3 Mart 2010

Zaruri Mi?

İşsizlik ne zor işmiş arkadaş. N.ş.a. geçmek bilmeyen vakit, aşırı dozda amaçsızlığımın da eklenmesiyle iyice garip bir hal aldı.. Çaktırmadan ileriye ötelenen uyku saatlerimin dayandığı son nokta da ortada. Eskiden devre arasında mayışıp asla sonunu getiremediğim nba maçları olurdu. Hatta sonunu getirebildiğim maç pek olmazdı. Şimdi ise "maç vardır izliyim" diye tv'yi açıp maçın son çeyreğinin oynandığını görüyorum sıklıkla.. maç bitince de, kalıyorum tv karşısında gossip girl tekrar bölümleriyle.. eurosport desen kapatıp gitmiş, ntvspor günün en sikik programının tekrarını vermekte. O sırada hava en boktan renge bürünüyor (ne renk?) ve aydınlıkta uyumanın iyice ihtimal dışı olduğu gerçeği de günyüzüne çıkıyor. "Şu göbek kalıcı olmadan sabah koşularına başlıyosun dostum, ok?" şeklindeki düşüncelerim, yatarken saatin 07:00 olduğunu görmemle bir kez daha sessizce ortamdan uzaklaşıyor. En iyisi akşamüstü bi Moda turu.

Herkes Yazıyor  © 2009